amerikalı bir bayanın avustralyaya gidip yaşadıklarını anlatan alışılmışın dışında bir kitap. kitabın arka kapak yazısında hıncal uluçun mutlaka okuyun, süper bir kitap , hayatınız değişecek gibi sözleriyle beklentilerinizi arttırıp kitabı elinize alır ve okumaya başlarsınız. muhtemelen lise yıllarınızdasınızdır. aborjinlerin olağanüstülüklerine inanasınız gelmez. sonra hayatın maddeleşmesine yenik fertlerden biri olursunuz ve ilerleyen yıllarda sadece adı kalır aklınızda. o kitabın sarı silüetini her gördüğünüzde de ben mi değiştim kitap mı eskidi diye sorarsınız kendi kendinize.
marlo morgan a ait bir kitap...bu kitabı uzun zaman önce okumuştum..
kitaptan anımsadığım ve çok beğendiğim bir cümleyi paylaşmayı arzu ediyorum :))
"yenilikler, ancak onlar için yer açtığımız zaman yaşantımıza girebilir" :))
ne kadar gerçek ve yaşanmışlıkardan yola çıkarak hazırlanan bir kitap olsa da bende hep bir masalı okuyormuşum hissi uyandırdı.bu hayata o kadar alışmışız ki ikisinin de aynı anda yaşandığına inanmak zor geliyor.yazar tuvalet kağıdı,ped,jilet gibi küçücük şeylerin ne kadar önemli olduğunu da oldukça iyi tasvir etmiş."değiştirebileceğim şeyleri değiştirme gücü,değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etme gücü ve bu ikisi arasındaki farkı anlayabilme sağduyusu ver" bu güzel duayı da ben ilk kez bu kitap da okumuştum.
hicbir tıbbi bilgisi olmayan saftirik insanların bile inanamayacagi tedavileri sallamıstır yazar.cıktıgı zaman gazetelerce konu edilmis ve reklamı yapılarak satısı saglanmıstır.incir cekirdegini doldurmaz birkitap olup turkceye ceviren kişiyede sormak isterim onca emegine yazık degilmi ?madem okudun salaksacma birsey oldugunu gordun uc kurus para icin degermi en kıymetli varlıgımız olan zamandan calmaya...
gerçek olamayacak ölçüde abartılı yazmıştır yazar bazı bölümleri, telepati ile iletişim kurma, kırılan ayağı biranda iyileştirme vs. gibi. inanmak isteyerek okumuştum ama o bile yeterli olmamıştı.
bu kitabı anımsamak yüreğimi hoşlaştırdı açıkçası , kitaptan notlarla , kitaptaki çizimlerle süslediğim defterimi hatırladım .. aborjin atasözleri güzeldi ..
evet lise yıllarında okudum:) okuduğumda kalkıp avustralya'ya gidesim gelmişti.yalnız değilmişim ki ilerleyen günlerde avustralya'ya gitmek için evden kaçmış bir gencin haberi vardı gazetelerde.ben kaçmadım ga gitmedim de ama avustralya deyince hemen aklıma bu romantik kitap ve o "soylu vahşi"ler gelir.
şu çılgın türkler'e kadar korsan basım rekorunu elinde bulunduran kitap.
yine populizm kokuyo ama kitap çok güzel; aborjinler gibi yok olmaya yüz tutan bir uygarlığı bilinmeyen yönleriyle anlatıyor.kitabı yaklaşık 10 sene önce okudum ama kitabın öyküsü oldugu gibi hatrımdadır.bu da ne kadar güçlü bir roman oldugunu gösteriyor zaten.
miskin kardeşim sözüm sana sağdan soldan duyduğun şeylere inanma karalama politakaları her zaman kullanılır bu kitabın tirajını artırır sana 'baba ve piç'teki oldugu gibi örnek verebilirim şimdi kitap en çok satanlar listesinde.bunu bende duydugum da hemen aborjinleri araştırdım ve kültürlerini inceledim tabi bazı yerler abartılmış ya da olmayan şeyleri var gibi göstrmiş olabilir yazar ama bu demek değildirki kitap baştan sona yalandır şimdi işin onların hayatlarını araştırmak olsun...